Yüz dolgusu yüzün herhangi bir anatomik bölgesine uygulanan dolgulara verilen genel isimdir. Yüz dolgusunda kullandığımız en sık dolgu materyali hyaluronik asit dolgulardır. Dolgu markalarından kliniğimizde en çok tercih edilenler Restylane, Juvederm ve Stylage markalarıdır. Hyaluronik asit dışında Ca hidroksilapatit içeren Radiesse markalı dolguyu da kullanıyorum. Hyaluronik asit dolguları ince çizgi, hacim sağlama ve lifting amaçlı kullanıyoruz. Yüz temel olarak üst, orta ve alt olmak üzere 3 bölgeye ayrılıyor.
En sık uygulanan bölgeler elmacık, orta yanak, nazolabial, alın ve şakak dolgusudur. Bu dolgular dışında burun, dudak, gözaltı, jawline ve el gibi daha spesifik alanlarla ilgili detaylı olarak hazırlanmış sitemizdeki diğer makalelerimize göz atabilirsiniz.
Elmacık (Yanak) dolgusu yanak bölgesine yapılan dolgudur. Birbirinden güzel ünlülerin, mankenlerin ve güzel-yakışıklı bulduğunuz birçok insanın yüzünü baktığınızda genel olarak beğenirsiniz. Aslında güzel ya da yakışıklı bulduğunuz birçok insanın orta yüzünün ana hattı olan elmacık bölgesi belirgindir. Elmacık bölesinin belirgin olması gençliği-güzelliği simgelemektedir. Bu bölgenin pürüzsüz ve dolgun olması yüze sağlıklı, genç ve aydınlık bir görünüm verir. Elmacık bölgesinden kastımız orta yanak ile kulak önünü birleştiren yanağın en yüksek olan kısmıdır. Bu bölge kadınlarda çok daha dolgunken erkeklerde aşırı dolgun olması feminen bir görünüme yol açabilir. Yanak bölgesini genelde elmacık hattı boyunca 3 farklı enjeksiyon noktasından kemik üzerine iğne ile enjeksiyon yaparak yükseltebiliriz. Uygun hastalarda kanül ile de elmacık bölesi belirginleştirilebilir. Bu bölgede, dolgu ile fanlama, kemik üzerine bolus enjeksiyon, sandiwich tekniği gibi birçok teknik kullanılabilir.
Elmacık bölgesi ve elmacığın hemen altında bulunan alan yüzümüzü yukarıya doğru taşıyan başlıca kısımdır. Zamanla, yüzümüzdeki ligamanlar (bağlar) zayıflar, kemik rezorbsiyonu gelişir, yağ dokusu azalır ve destek dokusu gevşer. Sonuçta olarak da yanaklarda sarkma belirgin hal alır. Yanaklardaki bu sarkmayı düzeltmek için en önemli nokta yanak dolgusudur.
Dolgularda genel olarak prensip önce şekil verme sonrasında ise koruma programına almaktır. Şekil vermek için daha fazla ml dolgu gerekirken, yüzde istenilen hacmi korumak için daha az sayıda dolgu gereklidir. Kilo verme, aşırı spor ve yaşam şekli dolguların korunmasında önem taşır.
Yanak dolgusunu gerekli olan diğer dolgular ile kombine etmek daha güzel estetik sonuç sağlar. Dolguların korunmasında önemli olan bir diğer işlem de mezoterapilerdir. Özellikle hyaluronik asit içeren mezoterapiler cildin yapısına destek olur. Jalupro gençlik serumu gibi bazı mezoterapi ürünlerinin içinde çapraz bağsız hyaluronik asite ek olarak aminoasitler de vardır. Sık uyguladığımız diğer mezoterapi ürünleri ise Plinest Somon DNA ve Somon DNA ve hyaluronik asitin birarada olduğu Newest’tir. Bu mezoterapiler sayesinde dolguların etkisi korunabilir. Bir mezoterapi ürünü olan Pb serum dediğimiz ürünün içinde bir hyaluronidaz formu olan liyaz bulunuyor. Bu ürünün dolguları eriteceğini akılda tutmak gerekir.
Cildi ısıtan radyofrekans ve fokuslu ultrason gibi cihazların dolguları erittiği de unutulmamalı, cihazlar ile yapılacak kombinasyonlarda doğru sıralama önce cihazlar sonrasında dolgular olmalıdır.
Dermapen ve cilt bakımı gibi daha yüzeysel uygulamalar epidermiste etkilidir ve dolguları eritmez.
Orta yanak dolgusu yüze önden bakıldığında gözaltının altında kalan ve yanakta gözaltını destekleyen bölümdür. Orta yanak yapısal olarak zayıf olabileceği gibi, aşırı kilo verme ve yaşa bağlı olarak da çökebilir. Orta yanakta düzleşme ve çökme şikayeti olanlarda dolgu en doğru seçimdir. Orta yanağın desteklenmesi de yüzü yukarı taşır ve lifting sağlar. Nazolabial bölge toparlar ve gözaltına destek sağlanır.
Gözaltında torbalaşma ve çukurluk problemi olan kişilerde torbanın kamuflajı ve gözaltı çukurluğuna bağlı oluşan koyuluk-morluğun giderilmesi için gözaltı ışık dolgusu yapılmadan önce orta yanak değerlendirilmelidir. Orta yanakta dolgu ihtiyacı yoksa gözaltı ışık dolgusu direk yapılabilir. Orta yanağı çökük ve düz olan kişilerde bu alan düzeltilmeden gözaltı ışık dolgusu yapılırsa gözaltındaki torbalaşma belirginleşir ve şiş bir görünüm oluşabilir.
Nazolabial bölge, burun kenarı ile ağız köşesini her iki yanda simetrik olarak birleştiren alandır. Bu bölge yüzdeki sarkamaya bağlı derinleşir ve yüze yaşlı, yorgun bir ifade verir. Daha sağlıklı, genç ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak için nazolabial bölgedeki derinleşen çizgilere dolgu uygulaması yapılabilir. Ben bu dolguyu neredeyse her zaman elmacık dolgusunun hemen altındaki lifting noktalarına olan dolgu uygulaması ile birlikte yapıyorum. Çünkü bu bölgedeki sorun aslında tek başına nazolabial bölgenin derinleşmesi değildir. Bu bölgedeki sorun yanağın sarkmasına bağlı adeta yanağın öne ve aşağı doğru yığılması ve nazolabial bölgeyi derinleştirmesidir. Önce lifting noktalarına gereken dolguyu yapıp yüzü geri çekip sonrasında nazolabial bölgeye dolgu yapılması en doğru yaklaşımdır.
Alın bölgesi yapısal olarak erkelerde daha düz kadınlarda ise daha bombe olma eğilimindedir. Bazı kişilerde bu bölge gittikçe daha düz hatta çökük hale gelebilir. Alındaki kas aktivitesi de altında kemik ve bağ dokusunda yeterli destek yoksa çizgileri gittikçe derinleştirir. Alın dolgusu iki amaçla yapılır. Birincisi alın şekil olarak konveks yani çukur ise daha bombe bir alın isteniyorsa uygulanabilir. Alın dolgusu iğne ile uygulanabileceği gibi kanül ile uygulama da yapılır. İğne ile uygulama damar yapısının fazla olması nedeniyle dikkatle yapılmalıdır. Kanül ile olan uygulamada damar hasarı daha az olsa da bu bölgede bazen şekil itibari ile kanülü ilerletmek zor olabilir. Doğru uygulama yöntemi hastaya göre seçilmelidir. Alın dolgusu ayrıca özellikle erkeklerde daha belirgin olan derin çizgilerin içinin doldurulması, kaş arasındaki çizgilerin alına uzanan kısımlarının doldurulması için de kullanılır. Çizgiler statik hale yani mimik yapmazken de görünür hale geldiyse bu bölgelerde dolgu uygulaması gereklidir.
Yastık çizgisi dediğimiz özellikle alında izlenen dikine paralel çizgilere verilen isimdir. Zamanla yatış pozisyonuyla gelişen statik çizgilerdir ve botoks uygulamasından değil dolgudan fayda görürler.
Şakak bölgesi üst yüzü destekleyen, kaşların ve gözlerin dış kısmı ile saçlı deri arasında kalan bölgedir. Şakak bölgesi genetik olarak, yaşa bağlı veya kilo verme sonucunda hacim kaybeder. Şakak bölgesine yapılan dolgu uygulaması ile bu bölgedeki hacim kaybı azalır ve yüzde daha dinamik, genç bir görünüm oluşur. Şakak bölgesi kaşı destekleyen bir alan olduğu için kaşların dış kısmı hafifçe yukarı kalkar. Kaşları düşük olan hastalarda botulinum toksin uygulamasına ek olarak uygulandığında özellikle genç hastalarda kaşın dış kısmının daha çekik ve kalkık olmasını sağlar. Şakak bölgesi damar yapıları açısından zengin bir bölge olduğu için uygulama yapılırken kanül ile yapılsa dahi dikkat ve ustalık gerektirir.
Dolgularla ilgili daha detaylı bilgi almak için sitemizdeki diğer dolgu makalelerine göz atabilirsiniz. Dolgular ile ilgili görüşme randevusu almak için bize ulaşın.
BİZ SİZİ ARAYALIM